Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Genel Cerrahı Op. Dr. Kemal Raşa, kadınlarda en yaygın kanser türü olan meme kanseri hakkındaki yaygın yanlış inanışlara açıklık getirdi. Op. Dr. Raşa, bilimsel kanıtların; deodorant, silikon implantlar, mamografi ve cep telefonlarının kanserle ilişkili olduğuna dair bir veri göstermediğini belirtti.

Op. Dr. Raşa, "Memede ele gelen her kitle kanser değildir ancak fark edilen her değişiklik önemlidir. Kadınların kendi bedenlerini tanımaları, düzenli kontrollerini yaptırmaları ve doğru bilgiye güvenmeleri, meme sağlığını korumanın en etkili yolu," dedi ve en merak edilen beş şehir efsanesini yanıtladı:

1. Şehir Efsanesi: Memede Kitle, Ağrı, Akıntı ve Şekil Değişikliği Mutlaka Kanser Belirtisidir.

GERÇEK: Sayılanların hepsi meme kanseri belirtisi olmak zorunda değildir ve çoğu zaman iyi huylu değişikliklerden kaynaklanır.

• Kitle: Memede ele gelen kitlelerin çoğu fibrokistik değişiklikler gibi iyi huyludur.

• Ağrı: Meme ağrısı, kanserin tipik bir belirtisi değildir; aksine çoğunlukla iyi huylu kitleleri düşündürür.

• Akıntı: Meme başı akıntılarının büyük kısmı iyi huyludur. Ancak, akıntı kendiliğinden geliyor, yoğun ve kanlıysa ve buna kitle eşlik ediyorsa, kanser olasılığı %20-25'e kadar çıkabilir. Sıkınca gelen, az miktarda, şeffaf veya beyazımsı akıntılar genellikle endişe verici değildir.

2. Şehir Efsanesi: Meme Kanseri, Elektromanyetik Dalgalarla İlişkilidir (Cep Telefonu, Mikrodalga Fırın).

GERÇEK: 2025 yılı itibarıyla yapılan bilimsel araştırmalar, cep telefonu kullanımı veya mikrodalga fırınlara maruz kalmanın meme kanseri ya da diğer kanser türlerinin gelişme riskini artırdığına dair herhangi bir bilimsel kanıt bulunmadığını göstermektedir.

3. Şehir Efsanesi: Mamografi Radyasyon İçerdiği İçin Uzun Vadede Meme Kanseri Riskini Tetikler.

GERÇEK: Mamografi radyasyon içerir, ancak modern tomosentez cihazlarında alınan radyasyon miktarı son derece düşüktür ve uzun bir uçuşta veya doğa yürüyüşünde alınan radyasyon dozuyla neredeyse eş değerdir. Yıllık mamografi taramaları, erken evrede tanı koyarak sağ kalım oranını artırdığı için, 40 yaş üzeri kadınlar için en önemli sağlık adımlarından biri olarak görülmelidir.

4. Şehir Efsanesi: Meme Kanseri; Deodorant, Jiletle Koltuk Altı Alımı veya Sıkı Sütyenlerle İlişkilidir.

GERÇEK: Şu ana kadar yapılan bilimsel çalışmalar; antiperspirant deodorant kullanımı, sıkı sütyenler, balenli iç çamaşırlar, terlemeyi önleyen ürünler veya koltuk altını jiletle almanın meme kanseri riskini artırdığına dair hiçbir kanıt ortaya koymamıştır. Toksinlerin vücutta birikmesi veya fiziksel baskı gibi nedenlerle meme kanseri geliştiğine dair bilimsel bir veri bulunmamaktadır.

5. Şehir Efsanesi: Meme Estetiğinde Kullanılan Silikon, Protez veya İmplantlar Kanser Teşhisini Zorlaştırır.

GERÇEK: Hayır, zorlaştırmaz. Geçmişte, meme radyolojisinin gelişmediği dönemlerde bu konuda çekinceler olsa da, günümüzde dijital tomosentez, kontrastlı mamografi ve meme MR’ı gibi yüksek çözünürlüklü modern görüntüleme yöntemleri sayesinde, yerleştirilmiş meme protezleri tümörün görüntülenmesini engellememekte veya zorlaştırmamaktadır.