Eskişehir'de Bisiklet Yolları Tartışması: Trafik mi, Çevre mi?

Eskişehir'de son günlerin en hararetli tartışma konularından biri, şehirdeki bisiklet yolları. Özellikle yeni belediye başkanı Ayşe Ünlüce döneminde, tıpkı selefi Büyükerşen gibi, şehrin ana arterlerine yapılan bisiklet yolları, vatandaşlar arasında büyük bir bölünmeye yol açmış durumda. Şehir sakinleri, bu yolların gerekli olup olmadığı ve Eskişehir'in mevcut koşullarına ne kadar uygun olduğu konusunda ikiye ayrılmış durumda.

"Ben Yaptım Oldu" Anlayışı ve Trafik Yükü

Bir vatandaşın dile getirdiği tepkilere göre, Eskişehir'de uzun yıllardır "ben yaptım oldu" mantığıyla hareket edildiği ve bunun en somut örneklerinden birinin tramvay yolları olduğu belirtiliyor. Şehrin trafik yükünü çeken ana arterler, tramvay yolları nedeniyle mecburi tek yönlü ve dar yollara dönüştürüldü. Eleştirilere göre, o dönemde sol kesim seçmeni tarafından büyük alkışlarla karşılanan "arabanızdan inin, tramvaya binin" mesajları verilse de, tramvayların beklenen yoğunlukta kullanılmadığı iddia ediliyor.

Şimdi ise yeni Başkan Ayşe Ünlüce'nin, benzer bir yaklaşımla şehrin ana arterlerine bisiklet yolları yapmaya başlaması, zaten artan trafik sorununu daha da derinleştirdiği ve otopark sıkıntısını iyice çoğalttığı ifade ediliyor.

Eskişehir İkiye Bölündü: Bisiklet Tutkunları mı, Trafik Mağdurları mı?

Şehirdeki bu yeni gelişme, Eskişehir halkını adeta ikiye bölmüş durumda. Birinci grup, kendini sporcu sananlar, bisiklet tutkunu olduğunu iddia edenler ve koyu CHP'li olarak nitelendirilen kesimden oluşuyor. Diğer grup ise, trafik ve otopark sorunlarını dile getiren ve CHP'li kesim tarafından "AK Partili olmakla" suçlandığını belirten vatandaşlardan oluşuyor.

Şehrine hizmet gözüyle bakan bir vatandaşın ifadeleriyle:

"Şehrimde bir milyon kişi varsa anca beş bini bisiklete düzenli biniyordur, yani geri kalan ya arabasıyla ya toplu taşımayı kullanıyordur."

"Eskişehir'in Kışı Bisiklete Elverişli Değil"

Yaz aylarında 3 yıl boyunca bisikletle işe gidip geldiğini belirten bir Eskişehirli, bisiklet kullanımının gerçekçi olmadığını şu gerekçelerle dile getiriyor:

• Kısa Kullanım Süresi: "Canım şehrim her ne kadar düz bir ovada olsa da kışın soğuğuyla herkesin dilinde. Bisiklet şehrimde taş çatlasın 4 ay kullanılabilir." Sabah erken saatlerde ve akşamüstleri başlayan rüzgar ve soğuk, bisiklet kullanımını kısıtlıyor.

• Hava Koşulları: Yılın geri kalan 8 ayında yağmur, soğuk gibi olumsuz hava koşulları nedeniyle bisiklete binenlerin sayısının yok denecek kadar az olduğu belirtiliyor.

• İşe Gidiş-Geliş Zorluğu: "Okula işe bisikletle gidilemiyor. Yağmurda ıslansanız nasıl çalışıp nasıl ders dinleyeceksiniz?" Ekipman saklama ve muhafaza sorunları da dile getiriliyor.

Eleştiren kesime göre, bisiklet yolu olmalı diyenler genellikle "ehli keyif" insanlar; yani sabah erken işe gitmeyen, akşam işten gelmeyen, gün içinde hava ısınınca keyfe keder bisiklete binen kişilerden oluşuyor.

"Boş ve Gereksiz Bir Yatırım mı?"

Geçmişte de benzer bir bisiklet yolu hevesiyle yol kenarlarına boyalar çizildiğini ancak bu yolların kullanılmadığını hatırlatan vatandaş, bu yeni yolların da büyük ihtimalle bomboş kalacağını ve bu iş için dünya kadar para harcandığını iddia ediyor. "Bisikletçi olup çevreci olanlara bakın hep durumu iyi olan insanlar, keyfe keder bisikletçi olup ahkam kesenler" diyerek, bu projenin şehrin trafiğini daha da krize sokacağı endişesini dile getiriyor.

Eskişehir'in bisiklet yolları konusundaki bu tartışma, şehrin ulaşım planlaması ve vatandaşların beklentileri arasında derin bir ayrılık olduğunu gözler önüne seriyor.