Uzmanlar Uyarıyor: Diyabetik Retinopati, 50 Yaş Altı Körlüğün Bir Numaralı Nedeni! Obezite ile Vakalar Katlanıyor

Türkiye'de ve dünyada hızla artan obezite vakaları, göz sağlığı üzerinde de ciddi tehditler oluşturuyor. Uzmanlar, obezitenin görme kaybına kadar varabilecek önemli göz hastalıklarına zemin hazırladığı konusunda uyarırken, özellikle diyabetik retinopatinin 50 yaş altı körlüğün birinci nedeni olduğunu belirtiyor. Dünyagöz Etiler Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Fevzi Akkan, küresel çaptaki son araştırmaların, hızla artan obezite nedeniyle dünya genelinde diyabet hastası sayısının 2050 yılına kadar iki katından fazla artarak 1,3 milyarı aşabileceğini öngördüğünü ifade etti.

Washington Üniversitesi Sağlık Ölçüm ve Değerlendirme Enstitüsü'nün araştırmasına göre, önümüzdeki 30 yıl içinde hiçbir ülkede diyabet oranında düşüş beklenmiyor.

Diyabet Göze Sinsice Zarar Veriyor: Diyabetik Retinopati Nedir?

Diyabetin ömür boyu süren kronik bir hastalık olmasının yanı sıra, gözdeki küçük damarları etkileyen bir rahatsızlık olduğuna dikkat çeken Op. Dr. Fevzi Akkan, "Diyabet, retinanın küçük damarlarını tıkayarak beslenmesini engeller. Diyabetik retinopati denilen bu durum eğer zamanında müdahale edilmezse retinanın tamamen kaybına ve körlüğe kadar ilerleyebilir" dedi. Akkan, geçici görme bozukluklarından kalıcı görme kaybına kadar birçok göz sorununa yol açan diyabetin, özellikle diyabetik retinopati hastalığıyla Türkiye'de ve dünyada 50 yaş altı körlüğün birinci nedeni olarak karşılarına çıktığını belirtti.

Op. Dr. Akkan, diyabetik retinopatinin erken başladığını ancak göze yavaş yavaş hasar verdiğini vurguladı: "Retinadaki kılcal damarların yapısını bozan diyabet, hücre kaybına yol açarak damar geçirgenliğinin bozulmasına, sarı nokta bölgesinde sıvı ve yağlı maddelerin birikmesine ve beraberinde kılcal damarların tıkanarak beslenmeyen alanların ortaya çıkmasına neden olur. Beslenmeyen alanlardan salgılanan bazı faktörler ise retinada yeni küçük damarların gelişmesine yol açar. Normal retina damarlarından farklı olan bu küçük damarlar çok kolay kanama eğilimindedir. Göz içindeki bu kanamalar, retina yüzeyinde zarların gelişmesi ve retinanın yerinden ayrılması gibi birçok sorunu da beraberinde getirir."

Hastalığın Süresi ve Ek Faktörler Riski Artırıyor

Diyabetik retinopatinin gelişmesindeki temel faktörün hastalığın süresi olduğunu belirten Op. Dr. Fevzi Akkan, hastalık yaşı uzadıkça diyabetik retinopatinin gelişme riskinin de arttığına dikkat çekti. Akkan, 5 yıldan bu yana diyabet hastası olan bir kişide diyabetik retinopati gelişme riskinin yüzde 50 olduğunu, 10 yıllık bir diyabet hastasında ise bu oranın yüzde 90'lara kadar çıktığını kaydetti.

Diyabetik retinopatide kan şekeri kontrolünün önemini vurgulayan Op. Dr. Akkan, "Kan şekerinin düzensiz seyretmesi, ani kan şekeri yükselmesi ve düşmesi, retinanın bozulmasını ve hastalığın ilerlemesini kolaylaştırırken; gebelik, hipertansiyon, kan yağlarının yüksekliği (hiperlipidemi) ve böbrek hastalıkları ise retinopatiyi ağırlaştıran diğer faktörler arasında yer alıyor" diye konuştu.

Diyabet Hastaları İçin Göz Dibi Muayenesi Şart!

Diyabetin komplikasyonlar oluşmadan kontrol altına alınması gerektiğini belirten Op. Dr. Fevzi Akkan, Tip 1 diyabet hastalarının hastalığın beşinci yılından itibaren, Tip 2 diyabet hastalarının ise tanı konur konmaz göz muayenesine gitmesi gerektiğini vurguladı. Akkan, diyabetik retinopati tanısı konulduğunda hastaların zaten yaklaşık 5 yıldır fark edilmemiş diyabeti olduğunun da altını çizdi.

Özellikle diyabetik retinopati teşhisi konulan hastaların 3-4 ay aralıklarla kontrole gitmesi gerektiğini söyleyen Op. Dr. Akkan, "Diyabetik retinopati düzenli takip edilmesi gereken ciddi bir hastalıktır. Retinada meydana gelen değişikliklerin erken safhada tespit edilebilmek ve tedavideki başarı oranını korumak için özellikle diyabet hastalarının göz dibi muayenelerini aksatmamaları büyük önem taşıyor" dedi.