SILK Yöntemi ile Hızlı ve Konforlu İyileşme!

Miyopi ve astigmat gibi günümüzün en yaygın görme kusurları, yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürebiliyor. Son yıllarda ekran başında geçirilen sürenin artmasıyla görülme sıklığı artan bu kırma kusurları, lazer göz ameliyatlarıyla düzeltilerek gözlük ve lens ihtiyacını ortadan kaldırıyor. Dünya genelinde 2023'ten bu yana, Türkiye'de ise son bir yıldır uygulanan bıçaksız ve flepsiz SILK (Smooth Incision Lenticule Keratomileusis) yöntemi, hastalara önemli avantajlar sunuyor.

Acıbadem Maslak Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Banu Coşar, SILK ameliyatında tüm işlemlerin sadece 3-4 milimetrelik küçük bir kesiden gerçekleştirildiğini ve korneanın doğal yapısının en iyi şekilde korunduğunu belirtti. Prof. Dr. Coşar, bu sayede hastaların daha konforlu ve hızlı iyileşme süreci yaşadığını, operasyon sonrasında sadece birkaç saat süren hafif bir batma hissedildiğini ve hastaların aynı gün normal hayatlarına dönebildiğini vurguladı.

Bıçaksız ve Flepsiz Güncel Lazer Operasyonu: SILK'in Avantajları

Klasik flepli lazer cerrahisinde kornea yüzeyinde 25-30 milimetrelik bir kesiyle flep (kapak) oluşturularak lazer uygulanırken, SILK yönteminde tüm işlemler sadece 3-4 milimetrelik küçük bir kesiyle yapılıyor. Bu yöntemde, gözün ön tabakasında kapakçık oluşturmak yerine, kornea içinden ince bir doku (lentikül) çıkarılıyor. Bu minimal kesi sayesinde gözün doğal yapısı en iyi şekilde korunuyor ve flep kayması gibi riskler ortadan kalkıyor.

Prof. Dr. Banu Coşar, flepli lazer cerrahisinde sık görülen bir yan etki olan ameliyat sonrası kuru göz riskinin de SILK yöntemiyle en aza indiğini belirtiyor. Coşar, büyük kesiler nedeniyle lazerin kurutucu etkisinin arttığı flepli yöntemlere kıyasla, SILK'te işlemler küçük bir kesiden yapıldığı için göz kuruluğu riskinin daha düşük olduğunu ve bu yöntemin özellikle kuru göz şikayeti yaşayanlar için tercih sebebi olduğunu ifade ediyor.

Hızlı İyileşme ve Yüksek Başarı Oranı

SILK operasyonunda iki göze yapılan işlemler toplam 15 dakika gibi kısa bir sürede tamamlanıyor. Miyopi 10 dereceye kadar, astigmat ise 5 dereceye kadar düzeltilebiliyor. Hastalar operasyon sonrasında birkaç saat içinde geçen hafif bir batma hissediyor ve aynı gün normal aktivitelerine dönebiliyorlar. Tam görme netliği ise birkaç günde kazanılıyor.

Prof. Dr. Coşar, tedaviden etkin sonuç almak için ilk günlerde gözlerin şiddetli ovuşturulmaması, verilen damlaların düzenli kullanılması ve birkaç gün havuz ile denize girilmemesi gerektiğini hatırlatıyor.

SILK yönteminde başarı oranı oldukça yüksek olup, yüzde 95 oranında başarı sağlanıyor. Bu da, SILK lazer tedavisi olan her 100 hastanın 95'inin gözlük ihtiyacının ortadan kalktığı anlamına geliyor. Yöntem kalıcı bir çözüm sunsa da, çok uzun vadede bazı kişilerde küçük numara değişimleri gözlenebiliyor.

Kimler İçin Uygun?

SILK yöntemi her hasta için uygun aday olmayabiliyor. Genellikle 18 yaşını doldurmuş, göz numarası en az bir yıldır sabit olan ve kornea yapısı normal olan kişiler için ideal bir yöntem olarak kabul ediliyor. Hamilelik, emzirme dönemi ile glokom gibi bazı göz hastalıkları olan hastalara ise iyileşme süreci etkilendiği için SILK yöntemi önerilmiyor. Hastanın gözlerinin SILK yöntemi için uygun olup olmadığı, yapılacak detaylı göz muayenesi ve testler (göz numarası, kornea kalınlığı ve haritası, göz tansiyonu gibi) sonucunda anlaşılıyor.