Diz eklemleri, vücudun en büyük eklemi olarak sürekli yüke ve yıpranmaya maruz kalıyor. Acıbadem International Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Tuluhan Yunus Emre, diz ağrılarının bir uyarı niteliği taşıdığını ve "geçer" denilerek ihmal edilmesinin, yıpranmanın ilerleyici ve kalıcı hale gelmesine neden olacağını belirtti. Prof. Dr. Emre, geceleri uyandıran ağrı, şişlik ve hareket kısıtlılığı gibi sorunlar başladığında mutlaka bir hekime başvurulması gerektiğini vurguladı.

Dizlerimizi Yıpratan 7 Önemli Neden

Prof. Dr. Tuluhan Yunus Emre, diz eklemlerinin ömrünü kısaltan ve yıpranmaya neden olan başlıca 7 faktörü sıraladı:

1. Fazla Kilolar (En Önemli Sebep): Her fazla kilo, dize binen yükü katlayarak kıkırdak yüzeylerinin aşınmasına yol açar.

2. Aşırı fiziksel aktivite.

3. Sürekli diz üzerinde iş yapma veya sık sık diz çökme.

4. Kaslarda zayıflık.

5. Sert zeminde yapılan sporlar.

6. Eşlik eden metabolik hastalıklar (diyabet, yüksek tansiyon, yüksek kan yağları).

7. Bu faktörlerin birlikte görülmesi.

Diz Yıpranması Belirtileri ve Ağrılar

Dizlerdeki yıpranma süreci; kıkırdak doku kaybı, menisküs yırtıkları, dizde eğrilik ve halk arasında kireçlenme olarak bilinen osteoartrit gibi ciddi sorunlara yol açar. Prof. Dr. Emre, kireçlenmenin "paslanma" değil, bir eskime süreci olduğunu ifade etti.

Hekime Başvurmayı Gerektiren Belirtiler:

• Geceleri uyandıran ağrı.

• Hareket kısıtlılığı ve merdiven inip çıkmada zorlanma.

• Dizleri otururken bükülü tutmakta güçlük çekme.

• Hareket esnasında ağrılı ses gelmesi (kütürdeme).

• Namaz kılar pozisyonda oturamama.

• Dizde şekil bozukluğu, güvensizlik, takılma, kilitlenme ve şişlik.

Önleme ve Tedavi Yolları

Prof. Dr. Emre, diz yıpranmalarında en etkili tedavinin sürecin başlamadan önlenmesi olduğunu vurguladı:

• Erken Önlem: Erken teşhis, doğru egzersiz ve kilo kontrolü diz sağlığını korumanın temelidir.

• İlk Yardım: Hafif ağrılarda ilk önlemler arasında istirahat etmek, dizi zorlayan aktivitelerden kaçınmak, günde birkaç kez buz kompresi uygulamak ve hekim önerisiyle anti-enflamatuar ilaçlar kullanmak yer alır.

• Fizik Tedavi: Diz ağrısı olan birçok hastada ameliyata gerek duyulmaz; kas dengesizliklerini düzeltmeye yönelik egzersiz programları ve fizik tedavi ile iyileşme sağlanabilir.

Diz Protezi: Ağrının şiddetli olduğu, diğer tedavilerin işe yaramadığı ve hastanın hareket yeteneğinin büyük ölçüde etkilendiği durumlarda diz protezi gerekebilmektedir. Prof. Dr. Emre, protez ihtiyacı olan hastaların ameliyatı geciktirmemesi gerektiğini, günümüzde uygulanan protezlerin uzun yıllar aşınmadan kullanılabildiğini belirterek, "Dizlerimize 60 yaşında iken 70 yaşından daha fazla ihtiyacımız olacaktır" uyarısında bulundu.