Odunpazarı Belediyesi'nin Zam Çelişkisi: Doğalgaza %24 Zam Eleştirisi, Kreşlere %50 Zam Kararı!

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt'un, bir yandan doğalgaza yapılan %24'lük zammı "adaletsizlik" ve "kötü yönetimin sonucu" olarak eleştirmesi, diğer yandan kendi yönetimi altındaki kreş ücretlerine, özellikle de engelsiz kreşlere %50'ye varan oranlarda zam yapması kamuoyunda büyük bir çelişki olarak yankı buldu. Başkan Kurt, iktidarı enflasyon ve zamlar üzerinden sert bir dille eleştirirken, kendi belediyesinin hizmetlerine, hassas durumdaki aileleri doğrudan etkileyecek orantısız zamlar uygulaması "söylem ve eylem arasındaki farkı" gözler önüne serdi. Doğalgaz zammının %24 olmasını bile "adaletsizlik" olarak nitelendiren bir belediye başkanının, engelsiz kreş ücretini %50 oranında artırarak belediye çalışanları için 20.000 TL'ye, özel sektör için ise 30.000 TL'ye çıkarması, "yerel yönetimlerin de vatandaşın sırtına yük bindirdiği" eleştirilerini beraberinde getirdi. Bu durum, siyasetçilerin eleştirilerinde ne kadar tutarlı olması gerektiği sorusunu bir kez daha gündeme taşıdı.

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, bir yandan belediyeye bağlı kreşlere, özellikle de engelsiz kreşlere fahiş zamlar yaparak velileri isyan ettirirken, diğer yandan ekonomik sıkıntıların ve yanlış yönetimin sorumlusu olarak iktidarı gösterip "erken seçim" çağrısında bulundu. Kendi yönetimindeki zam kararlarıyla eleştirilerin hedefi olan Kurt'un, diğer belediyelere yönelik operasyonlara karşı çıkması ve erken seçim formülü sunmaması ise dikkat çekici bir tezat oluşturuyor.

Engelsiz Kreşlere Yüzde 50 Zammın Gölgesinde "Kötü Yönetim" Eleştirisi

Odunpazarı Belediyesi, 2025 Eylül ayından itibaren geçerli olacak yeni kreş ücret tarifesini duyurdu. Yapılan düzenlemeyle belediye personelinin çocukları için aylık 8.000 TL, özel sektör velileri için ise 12.000 TL ücret belirlendi. Ancak en büyük tepki, özel eğitime ihtiyaç duyan çocuklara hizmet veren Ahmet Ara Engelsiz Gündüz Bakımevi ve Kreşi için yapılan zamlara geldi. Burada belediye çalışanları için 20.000 TL, özel sektör çalışanları için ise tam 30.000 TL gibi fahiş ücretler belirlendi. Engelli çocukların ailelerini daha da zor durumda bırakacak bu karar, "sosyal belediyecilik" anlayışıyla çeliştiği eleştirilerine neden oldu.

Tüm bu zam kararlarının mimarı olan Başkan Kazım Kurt, aynı süreçte yaptığı açıklamada ise ülke ekonomisindeki sıkıntıları "kötü yönetimin sonucu" olarak değerlendirdi. Temmuz ayında asgari ücrete ara zam yapılmamasını ve en düşük emekli maaşının asgari ücretin çok altında kalmasını "utanılacak bir durum" olarak niteleyen Kurt, "Bu yanlış ve kötü yönetimin sonucudur. Bunun karşısında tek seçenek erken seçimdir" ifadelerini kullandı.

Kendi yönetimindeki kreş ücretlerine, özellikle de hassas durumdaki engelsiz çocukların eğitimine yönelik bu sert zamlar varken, iktidarı "kötü yönetim"le eleştirmesi ve erken seçim çağrısında bulunması, kamuoyunda "önce kendi kapının önünü süpür" yorumlarına yol açtı.

"Adaletsiz Hukuk" Söylemi ve Erken Seçim Çıkmazı

Başkan Kurt, son dönemde diğer belediyelere yönelik artan yolsuzluk operasyonlarını ve gözaltı kararlarını da eleştirdi. Özellikle Manavgat Belediye Başkanı Niyazi Nefi Kara'nın da aralarında bulunduğu gözaltı kararlarına değinerek, "Hiçbir belediye başkanımızın tutuklanmayı gerektirecek bir suç işlediğine inanmıyorum. Peşin peşin tutuklayarak insanları cezalandırmak, adaletsiz bir hukuk anlayışıdır" ifadelerini kullandı.

Ancak burada da bir tezat beliriyor. Kurt, adaletsizlik eleştirilerini yaparken, kendi belediyesinin engelsiz kreşlerde uyguladığı zam politikasının, hizmete erişimde yarattığı adaletsizliği görmezden gelmesi dikkat çekiyor.

Öte yandan, Kurt'un "erken seçim" çağrısının samimiyeti de sorgulanıyor. Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın "Tüm belediye başkanları ve milletvekilleri istifa edelim" formülüne kendi partisinden dahi destek gelmemesi ve Özcan'ın kendisinin de istifa etmemesi, bu çağrıların "kuru kuruya" yapıldığı izlenimini pekiştiriyor. Vatandaşlar, "gerçekçi eleştiri ve çözümler sunmak yerine" sadece söylemde kalan bir siyasi tavrın, toplumu gereksiz yere gerdiğini ve somut adımlar atmayı engellediğini düşünüyor.

Kazım Kurt'un bir yandan ekonomik sorunlar ve adaletsizlik üzerinden iktidarı eleştirirken, diğer yandan kendi yönetimi altındaki hizmetlere fahiş zamlar yapması ve erken seçim için somut bir adım atmaması, "siyasetin tezatları"nı gözler önüne seriyor. Bu durum, seçmenin hem yerel hem de genel siyasetçilerden beklentilerinin, sadece eleştiri değil, aynı zamanda çözüm odaklı ve tutarlı adımlar atılması yönünde olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.