Toplumumuzun Kalıplaşmış Sözleri Düşünceleri ve Görüşleri

Bizler Türkiye Cumhuriyeti Ülkesinin Halkları olarak bütün toplumlarımızda sorgulama, okuma ve araştırma gibi alışkanlıkların yeterli boyutta olmadığından dolayıdır ki hazır kalıp sözler, düşünceler ve görüşler kullanıyorlar veya o toplumdaki bireyler bu sözlere görüşlere ve düşüncelere uygun yaşıyorlar. Tabi bu hazır kalıpların sonuçlarını da hep beraber yaşamaktayız.
Yaşadığımız dünyaya ve yaşadığımız topraklara kötü diyebiliyorsak eğer toplumlardaki o hakim görüşleri de her zaman sorgulamamız gerekmez mi? Toplumumuzda ki hakim görüşlerin daha çok devletin propagandalarından, halkın kendi deneyimlerinden, kalıplaşmış söz ve düşüncelerinden, atasözlerinden ve dini görüşlerden oluşmaktadır. Elbette ki tüm bu hazır kalıp olan sözler görüşler ve düşünceler var olan sistemin içerisinde mayalanmaktadır. Bu mayalanmak da olan tüm görüşler asla masum değildir; sistemin de bir manada halk yürütücüleri olanlardır.
Bizler çoğumuz hatta toplum olarak hazır kalıp sözleri, düşünceleri ve görüşleri hiçbir zaman sorgulamadan sorup soruşturmadan sadece olduğu gibi ezberleyerek başka birine aktarıyoruz.
Bizler toplum olarak hep şunu düşünürüz. Geçmişten günümüze böyle gelmiş böyle gidecek düşüncesine sahip bir toplum olmuşuz. Yaşadığımız şu dünyadan memnuniyetsizliklerini dile getiren herkesin öyle ki bu sözle karşılaştığını görebilmekteyiz. Hepimizin bilmesi gereken şudur ki; bu durumun ne geçmişten nede gelecekten öyle bir düzen çerçevesinde gelmediğini bilmemiz gerekir. Ayrıca bu durumun böyle gelmediği gibi böyle de gitmeyecektir. Geçmişte yaşanılan çağın feodal çağ olduğunu ve şuan yaşanılan çağın kapitalist çağ olduğunu görmemiz gerekir. Bununla birlikte feodalizmden önce de köleci bir toplum var olduğunu bilmemiz gerekir. Köleci olan toplumlardan öncesinde de sınıfsız ilkel komünal toplumların var olduğunu bilmemiz gerekir. İlkel Komünal toplumun sınıfsız bir toplum olduğunu ve insanların insanlar tarafından sömürülmediği bir düzen dönemiydi.
Bugün toplumlarımızın da içerisinde bulunduğu bir çark ve herkesi sömüren kapitalist sistem süresini neredeyse doldurmuş olmakla birlikte süresini sürekli olarak uzatmak adına gün geçtikçe barbarlaşmayı beraberinde getirmektedir.
Bu düzenin her zaman böyle gideceğimi yoksa bu düzenin sürekli olarak böyle mi kalacağını sizlere soruyorum? Hatırlarsınız belki tarih kitaplarından. Osmanlı döneminde de çoğunluğun görüşü her zaman bu düzen böyle gelmiş böyle gidecek denilmişti. Lakin ne oldu Osmanlı yıkıldı gitti, feodalizm de tarihin çöplüğünde yerini aldı.
Toplumumuzda ki hazır kalıplaşmış başka sözler düşünceler ve görüşlerden bir tanesi de aman siyasetten uzak durun. Siyasete girmeyin, siyasete bulaşmayın sözleri. Toplumlarımızın bu siyaset korkuları daha çok 80 darbesi zaman sürecinde estirilen terörden kaynaklandığını hepimizin bildiği bir gerçektir. Bu acımasız darbe ile sürgünler, katliamlar, cinayetler, işkenceler ve birçok fişleme… 80 darbesinden kalan fişlemeler, cinayetler süreci halen devam etmekte ve işlemektedir. Öyle ki devrimci olan birinin siyasete adım atması demek birçok bedeli göze aldığı demektir. Bedel ödemelerin olduğu içindir ki birçok insanda siyasetten uzak tutulmaktadırlar. Lakin siyasetten uzakta olan çoğunluğun yaşamları incelendiği zaman apolitik kitlenin de işsizlikle, büyük haksızlıklarla, yoksullukla bedeller ödedikleri de görülmektedir. Aslında şunu söylememiz gerekir. Bu düzende yaşayan herkesin her halükarda bedeller ödediği gerçekliği vardır.
Türkiye Cumhuriyeti Ülkesine baktığımız zaman siyasetin, burjuva siyasetçilerine bırakıldığından dolayı yasalar da cezalarda her zaman olduğu gibi yine yoksulun üzerinden tahakküm kurmaya yönelik olduğunu görüyoruz.
Bu yüzdendir ki sizler siyasetle ilgilenmezseniz bile siyasetin sizin hayatınızla ilgilendiği ve daha da önemlisi hayatınızı istediği gibi ekip biçtiğini bilmeniz gerekir.
Toplumun içerisinde kalıplaşmış olan başka bir söz “Kızını dövmeyen dizini döver” atasözü ile yola çıkarak biraz açmak istiyorum.
Geçmişten gelip ataerkil'den beslenmiş olan bu atasözünün açık bir şekilde şiddete teşvik ettiği büyük bir gerçeklikten ibarettir. Bir annenin ya da bir babanın kendi malı olarak gördükleri kızını ya da kızlarını dövmediği zamanda o kız çocuğu ya da kız çocuklarının ahlaksızlaştığını, kadınların şeytani özellikler taşıdığı için, onları döverek itaatkarlaştırmanız gerektiğini söylerler. Üyesi olduğunuz toplumlarda kız ve erkek çocuklarının eğitimleri her zaman ayrı olmuştur. Bir kız çocuğuna annesinin ona yemek yapmasını, temizlik yapmayı öğretirken, erkek çocuğun bu süreçte öyle bir dönem geçmediğini hepimiz biliyoruz. Bu yüzdendir ki tüm kadınlar babaları, sevgilileri ve kocaları tarafından şiddet görmeye adeta kodlanmış olur.
Toplumumuz içerisinde adeta fazlasıyla mayalanmış olan başka bir durum. Oku diplomanı al, büyük adam ol.
Türkiye Cumhuriyeti Ülkesinde üniversite diplomasına sahip işsiz sayısı nereden bakarsak bir milyonu geçmiş durumda. Üniversite mezunlarının sayısı gün geçtikçe artmaktadır ve arması sonucunda diplomalı işsizlerin sayısı da doğal olarak artmaktadır. Durum böyle iken büyüklerimizin sürekli olarak “git oku büyük adam ol” demelerine anlam verilmemektedir. Büyük adam olmak sadece o diplomayı almakla okul okumakla olmaz. Öyle ki “büyük adam” olmak demek, cinsiyetçi bir ifadenin olduğu ve bu ifadenin de yıkılması gereken bir sözcüktür. Oku büyük adam ol dediğiniz zaman öncelikli olarak kendi ülkende ki eğitim sistemini sorgulaman araştırman gerekir. Türkiye Cumhuriyeti Ülkesinde ki eğitim adeta para basan, bilimsel olmayan, sadece ezbere ve sınava odaklı bir sistemdir ki; okulda ki aldığı eğitimle yetinmeye kalkan kişinin mezun olduktan sonrasında kendine ve toplumuna tamamen faydasız bir nesil olar karşımıza çıkmış olur. Her sistemin eğitim politikası kendi sistemi içerisinde faydalı bireyler yetiştirmek yönündedir.
Toplumun içerisinde bulunduğu bir diğer kalıplaşmış olan dini terimlerin kullanılması gözlerden kaçmamaktadır. Mesela geçmişten gelen “Nikahta keramet vardır” dini terimlerin kullanılması. Normalinde dini bir terim olan kerametin, günlük yaşamın sorunlarından aşma, kudret, “ hele bir nikah olsun da gerisi de çorap söküğü gibi gelir” vb. anlamında kullanılmaktadır. Sanırım da öyle değildir. Nikah cinsel ile birlikte yaşamın devletin ve de dini öndere onayını almak anlamına gelir. Kına gecelerinin olması, düğün telaşının olması, alışverişlerin olması, gelenek ve görenek olarak sunulurken evlilik piyasasının da canlanmasına hizmet eder. Tabi evlendikten sonra ki ömür de taşıyamayacağı bir sürü borcun ve taksitlerin altına girmiş olacaktır. Sizlere soruyorum keramet bunun neresinde kalmış?
Toplumumuzun bir diğer kalıplaşmış hem görüş hem düşünce hem de bir söz olarak karşımıza çıkan “Türkün Türk den başka dostu yoktur” ya da “Kürdün Kürt den başka dostu yoktur” sözleridir. Bu sözlerin daha çok eğitim yuvalarında yani okullarda ve milliyetçi kişilerden işittiğimiz bu sözler aslında ne paranoya olarak ifade edilen büyük bir psikolojik rahatsızlık olduğunu bilmemiz öğrenmemiz ve de görmemiz gereklidir. Öyle ki daha ötesi de ırkçılığı kendi içerisinde barındırır ki o da son derece tehlikeli bir durumdur. İnsanların insanlarla dost olması kadar daha doğal bir şey yoktur. Dostluğa, kardeşliğe ırklardan dolayı önüne setler çekmek kadar saçma bir şey yoktur olamazda. İnsanın kişiliğini belirlemekte olan şeyin daha çok yetiştirildiği kültür ve sınıfsal konumundan ibarettir.
Devletlerin sınıfsal olan çelişkileri ve sömürüleri gizlemek, ötelemek adına ırkçılığı ön plana çıkararak maalesef ki çok kişi bu devletlerin politikalarına alet olmakla beraber, içerisinde bulunduğumuz 21.yüzyılda bile ırkçılığı hala aşılamamış bir sorun olarak önümüzde durmaktan utanç duymalıyız.
Değerli arkadaşlar, dostlar şüphesiz ki bu kalıplaşmış, geçmişten gelen katı düşüncelerle, sorunlara daha fazla örneklendirme yapıp, daha çok sorgulayabiliriz bu görüşleri. Kalıplaşmış, paslanmış, küflenmiş görüşleri hemen hemen her gün çevremizden duymaktayız.
Toplumlarımızın sorgulama, araştırma ve okuma gibi alışkanlıkları olmadığından dolayı bu hazır kalıplaşmış, küflenmiş, paslanmış sözleri ve düşünceleri kullanıyorlar. Yahut kendileri bu sözlere uygun yaşamayı seçmişlerdir.
Ne yazıktır ki bu pislenmiş, küflenmiş, paslanmış olan düşüncelerin sonuçlarını hep birlikte yaşıyoruz.
Paslanmış, küflenmiş ve pislenmiş olan sözlerden görüşlerden ve düşüncelerden kurtulmak üzere güzel bir yaşamın gelmesi dileğiyle…
Esenlikler Dilerim…
“Mehmet KIZILKAYA”
Tüm yazıları
-
26 Kasım 2017 Pazar
Düşmanın En Zor Olanı “Nefis”
-
4 Eylül 2017 Pazartesi
KAN GÖZYAŞI ÖLÜM ve ARAKAN
-
28 Haziran 2017 Çarşamba
“28 Haziran 2016” Terörü Lanetliyorum
-
15 Haziran 2017 Perşembe
Ortadoğu İslam Ülkeleri ve Şeytan Orduları
-
24 Nisan 2017 Pazartesi
Sevgilinin Sevgiliye Kavuştuğu Gece: Miraç Gecesi
-
24 Nisan 2017 Pazartesi
Sevgilinin Sevgiliye Kavuştuğu Gece: Miraç Gecesi
-
19 Mart 2017 Pazar
Gücün ve Kuvvetin Sahibi “Sevgidir”
-
22 Şubat 2017 Çarşamba
İnsanlığın Ahlakı Olan (Doğruluk)
-
10 Şubat 2017 Cuma
Yeryüzündeki Siyah Kan: Petrol
-
4 Şubat 2017 Cumartesi
İslamofobi Yalanı ve İslam Düşmanlığı
-
25 Ocak 2017 Çarşamba
İnsanlar Sevdikleriyle Beraberdir
-
25 Ocak 2017 Çarşamba
İnsanlar Sevdikleriyle Beraberdir
-
17 Ocak 2017 Salı
Türkiye Cumhuriyeti Ülkesi ve “Başkanlık Sistemi”
-
12 Ocak 2017 Perşembe
Yaşamın At Gözlüğü: Önyargı
-
2 Ocak 2017 Pazartesi
Türkiye’den Avrupa’ya Uzanan Başarı Dolu Günlerin Sahibi “Serdar Bozan”
-
31 Aralık 2016 Cumartesi
Kalbin Ahlakı Olan Edep
-
26 Aralık 2016 Pazartesi
Sürgün Yürekler Hep Yaralıdır
-
30 Ekim 2016 Pazar
Başkent Trafiğinde MTDF (Mardin Toplumsal Dayanışma Federasyonu) Geçti
-
22 Ekim 2016 Cumartesi
Işıkları Söndürülmüş Masum Çocuklar!
-
13 Ekim 2016 Perşembe
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı “Şeref Malkoç”
-
8 Ekim 2016 Cumartesi
Allah’a Giden En Güzel Yoldur “Dua”
-
25 Eylül 2016 Pazar
İngilizler ve Batılı Ülkelerin Müslümanlar Üzerinde Strateji Oyunları
-
19 Eylül 2016 Pazartesi
Savaşların Ortasında Kalan Çocuklar
-
19 Eylül 2016 Pazartesi
Savaşların Ortasında Kalan Çocuklar
-
11 Eylül 2016 Pazar
Kurban Bayramında Kurban Edilen İnsanlık!
-
31 Ağustos 2016 Çarşamba
Kan, Duman ve Ölümlerin Kokusuyla “1 Eylül”
-
27 Ağustos 2016 Cumartesi
“Güzelliklere Allah (c.c) İle Ulaşın…”
-
19 Ağustos 2016 Cuma
“Mutluluk” Allah’a İman Etmekle Başlar
-
11 Ağustos 2016 Perşembe
İnsanlığın Bitiş Noktası “Öldürmek!”
-
8 Ağustos 2016 Pazartesi
FETÖ! (ABD ve CIA Adına Dizayn Edilmiş Projenin BAŞI)
-
5 Ağustos 2016 Cuma
Cumhurbaşkanı R.T.Erdoğan Devrilse ve Terörist Fetö Başa Gelirse…
-
31 Temmuz 2016 Pazar
Ruhunu Şeytana Satmış Siyonist Uşağı FETO ve Örgütü
-
26 Temmuz 2016 Salı
Pensilvanya’nın Kiralık Katili ve Örgütü…
-
26 Temmuz 2016 Salı
Pensilvanya’nın Kiralık Katili ve Örgütü…
-
20 Temmuz 2016 Çarşamba
Halkını Aydınlığa Kavuşturan Lider “Recep Tayyip Erdoğan”
-
18 Temmuz 2016 Pazartesi
İtlerin Vatan Hainliği!
-
15 Temmuz 2016 Cuma
Umudunuz Yolunuzu Aydınlık Kılsın...
-
15 Temmuz 2016 Cuma
Umudunuz Yolunuzu Aydınlık Kılsın...
-
11 Temmuz 2016 Pazartesi
Kibir, İnsanı Şeytana Bağlayan Düğümdür...
-
6 Temmuz 2016 Çarşamba
İnsanı Yüceliğe Ulaştıran Sevgidir
-
2 Temmuz 2016 Cumartesi
Ümitsizlik, Allah’a İman Etmekle Sonlanır…
-
29 Haziran 2016 Çarşamba
Terörü Lanetliyorum…
-
24 Haziran 2016 Cuma
İnsana Tüm Değerlerini Yitiren “Kibir”
-
21 Haziran 2016 Salı
İnsanı Yüceliğe Ulaştıran Namaz’dır
-
19 Haziran 2016 Pazar
LGBT’lilerin Sonu “Lut Kavmiyle” Aynı
-
16 Haziran 2016 Perşembe
Mardin’in Yeni Valisi Mustafa Yaman ve Bölge Halkının Beklentileri
-
14 Haziran 2016 Salı
Yaşama Dokunan Bir Hekimin Öyküsü
-
13 Haziran 2016 Pazartesi
İnsanoğlunun Mutsuz Oluşu
-
7 Haziran 2016 Salı
Aşkı Muhabbeti Bol Olan “Ramazan’ı Şerif”
-
25 Mayıs 2016 Çarşamba
Gönüllerin Aynası Olan Edep
-
15 Mayıs 2016 Pazar
Peygamber Efendimiz Gibi Adaletli Olun!
-
7 Mayıs 2016 Cumartesi
Yeryüzünün En Güzel Varlığı Olan Anne...
-
4 Mayıs 2016 Çarşamba
Gülümsemek, Yüzün Zekatıdır…
-
3 Mayıs 2016 Salı
Mukaddes Yolculuğun Manevi Yükselişi Olan Miraç Kandili
-
20 Nisan 2016 Çarşamba
Çocuklar! Kansızların Hedef Tahtası
-
4 Nisan 2016 Pazartesi
Erkekliğinizden Utanın Tecavüzcü Şeytanlar!
-
14 Mart 2016 Pazartesi
Hoşça kal Gözüm, Hoşça kal Ankara’m!
-
8 Mart 2016 Salı
“8 Mart “ Kadınlarımız Çiçektir, Çiçekleri Soldurmayın
-
2 Mart 2016 Çarşamba
Severek Mutluluğu Yakalayın
-
20 Şubat 2016 Cumartesi
Vuruluyoruz Ey Halkım, Unutmayın Bizleri!
-
13 Şubat 2016 Cumartesi
Bal Liginde Mücadele Eden Bölgemizin Takımı Olan Fırat Spor’a Destek Olalım
-
13 Şubat 2016 Cumartesi
Bal Liginde Mücadele Eden Bölgemizin Takımı Olan Fırat Spor’a Destek Olalım
-
8 Şubat 2016 Pazartesi
Yiyin Efendi Köpekler Yiyin Bu Harmanın da Gelir Sonu…
-
6 Şubat 2016 Cumartesi
Dua; Bizleri Allah’a Yakınlaştıran Gizli Bir Eserdir
-
3 Şubat 2016 Çarşamba
Kutsal Şehirlerimizden Mardin ve Şanlıurfa’yı Kötüleyen Dizi Çekimleri
-
1 Şubat 2016 Pazartesi
Dünyanın Nizamı; Güçlü Bir İman ve Güzel Bir Ahlaktan Geçer
-
24 Ocak 2016 Pazar
Ey İnsanoğlu! Ruhunuzun Derinliklerinde Gerçek Bir Yaşam Olsun
-
16 Ocak 2016 Cumartesi
Siyaseti Sevmiyorum! Uğrunda Onca İnsan Hayatını Kaybederken
-
8 Ocak 2016 Cuma
Türkiye Cumhuriyeti Ülkesinde ki Din Tüccarları!
-
29 Aralık 2015 Salı
Ey Efendimiz Muhammed Mustafa (S.A.V) Ne Olursun Gel!
-
29 Aralık 2015 Salı
Ey Efendimiz Muhammed Mustafa (S.A.V) Ne Olursun Gel!
-
23 Aralık 2015 Çarşamba
Ey Nurlara Suret ve Şekil Veren Cenabı Allah
-
14 Aralık 2015 Pazartesi
Zalimlerin Sevinç Çığlıkları Ardından Mazlumların Ezilmişliği
-
30 Kasım 2015 Pazartesi
Keşke Yaratıldığı Kadar Temiz Kalabilse İnsanlık
-
22 Kasım 2015 Pazar
Cennetin Kapılarını Bizlere Açan "Anne ve Babamız"
-
8 Kasım 2015 Pazar
Lanetlenmiş İsrail (Siyonistler) Ortadoğu Bölgesinde 3.Dünya Savaşı Yapmayı Planlıyor
-
25 Ekim 2015 Pazar
Ey Kul! Sabır Acı Meyvesi Tatlıdır
-
12 Ekim 2015 Pazartesi
Barış’ın Kalbinde Bomba Patlatıldı
-
6 Ekim 2015 Salı
Ölü Bedenlere Zarar Vermeye Kalkmak
-
23 Eylül 2015 Çarşamba
Kurban Bayramının Ülkemize Barış ve Huzur Yağmurlarını Getirmesi Dileğiyle
-
9 Eylül 2015 Çarşamba
Kürtlere Yönelik Faşistçe Saldırılar
-
9 Eylül 2015 Çarşamba
Kürtlere Yönelik Faşistçe Saldırılar
-
31 Ağustos 2015 Pazartesi
Yeryüzünün Barış ve Kardeşlik Günü Olan "1 Eylül"
-
21 Ağustos 2015 Cuma
Hayatla Dalga Geçme Ey Oğul!
-
17 Ağustos 2015 Pazartesi
Mutluluğu Cenabı Allah’ı Sevmekle Elde Edebilirsiniz
-
8 Ağustos 2015 Cumartesi
İnsanlığın En büyük Sanatı Yüreğinde ki Merhamettir
-
1 Ağustos 2015 Cumartesi
Ortadoğu Coğrafyasında Yapılan Zulümleri, Yaptığınız Boş Siyasetle Bitiremezsiniz!
-
26 Temmuz 2015 Pazar
Ateş Hep Düştüğü Yeri Değil de, Düşmediği Yeri de Yaksın Biraz…
-
13 Temmuz 2015 Pazartesi
Kalplerimizi Nurlandıran Gece: Kadir Gecesi
-
7 Temmuz 2015 Salı
Rezil Dünyanın Savaşları Arasında Çocuk Olmak
-
30 Haziran 2015 Salı
İslam Dini Kan’dan Değil; Barıştan, İmandan, Akıldan ve de İlimden Yanadır
-
26 Haziran 2015 Cuma
Cenabı Hakk’a Açılan Eller ve Edilen Dualar
-
21 Haziran 2015 Pazar
Allah İnsanlara Mutluluğu Ancak İman İle Verir
-
13 Haziran 2015 Cumartesi
Türkiye Toplumunu Tecavüze Teşvik Eden Beyinsizler
-
12 Haziran 2015 Cuma
İslam merkezi olan Türkiye Cumhuriyeti ülkesi coğrafyasına sahip çıkalım
-
1 Haziran 2015 Pazartesi
Cenab-ı Hakk’a derin bir içtenlikle yöneldiğimiz gece olan Berat Gecesi
-
1 Haziran 2015 Pazartesi
Cenabı Hakk’a derin bir içtenlikle yöneldiğimiz gece olan Berat Gecesi
-
30 Mayıs 2015 Cumartesi
İnsanoğlu Yaşamındaki Ahlakdışı ve Yasadışı Noktalar
-
23 Mayıs 2015 Cumartesi
DEVLETİN HAZİNESİ OLAN "ADALET’İN" TABELASI DÜŞTÜ MÜ
-
17 Mayıs 2015 Pazar
Savaştan Değil Barıştan Yana Olacak Bir Ortadoğu İnşa Edelim
-
11 Mayıs 2015 Pazartesi
Sağlam Bir Toplumda Anneliğin Gücü
-
9 Mayıs 2015 Cumartesi
Kişilikleri İle Uğurlanan İnsanların Görünüşleri İle Karşılanması
-
7 Mayıs 2015 Perşembe
Mutluluğumuzu ve Huzurumuzu Kuran Ahlakı ile Elde Etmek
-
6 Mayıs 2015 Çarşamba
Emperyalist Güçlere Karşı Mücadele Eden Üç Yiğit “Deniz, Yusuf, Hüseyin”
-
5 Mayıs 2015 Salı
Cenabı Hakk Katında Irk ile Değil Takva ile Üstünlük Sağlanır
-
4 Mayıs 2015 Pazartesi
Mutluluk Bizlerin Tercihlerinde Saklı Olan Bir Duygudur
-
27 Nisan 2015 Pazartesi
Materyalist Evrende Cenab-ı Hakk’ın Sevgisi
-
26 Nisan 2015 Pazar
Ortadoğu ve Emperyalizmin Siyonist İsrail İçin Önemi
-
24 Nisan 2015 Cuma
İnsan Aklının Alamayacağı Zulümlere Rağmen İnsan Kalmayı Başaran Bütün Çocuklara…
-
23 Nisan 2015 Perşembe
Huzur Pınarlarından Olan Regaip Kandili
-
22 Nisan 2015 Çarşamba
Yeryüzünün Modern Tanrıları ve Yaptıkları Kirli Oyunlar
-
20 Nisan 2015 Pazartesi
Müslümanların Hayat Pusulası Olan Kur’an-ı Kerim’e Saygı Duymak
-
19 Nisan 2015 Pazar
İnsan Yüreğindeki Sevgi ile Aşkın Farklı Çağrışımları
-
18 Nisan 2015 Cumartesi
Aklımızın Duyulmayan Seslerinden Olan “Düşünceler”
-
15 Nisan 2015 Çarşamba
Kutlu Doğum ile Peygamber Efendimizi Muhammed Mustafa (S.A.V)
-
14 Nisan 2015 Salı
Hayatımızın İçerisinde Yer Alan Mutsuzluk
-
9 Nisan 2015 Perşembe
Sevdiğiyle Kalbini Bölüşmektir Sevmek...
-
6 Nisan 2015 Pazartesi
Vali Olup da İnsanlıktan Nasibini Almayanlar!
-
3 Nisan 2015 Cuma
Bütün Canlıların ve Varlıkların İbadetlerini İçerisinde Barındıran “Namaz”
-
1 Nisan 2015 Çarşamba
Kendi Kamerası ve Kendi Kalemiyle Büyük Bir Güce Sahip Olan Kişi “Yılmaz Güney”
-
28 Mart 2015 Cumartesi
Ortadoğu Coğrafyasının Belini Kırmaya Çalışan Siyonistler
-
26 Mart 2015 Perşembe
Farklılıklarımız Olsa Bile Yine de Doğal ve Otantik Olmalıyız
-
25 Mart 2015 Çarşamba
İslam Dinine Yakışır Biri Olmak
-
23 Mart 2015 Pazartesi
Bediüzzaman Said Nursi’yi Anlatabilmek
-
18 Mart 2015 Çarşamba
Çanakkale’de Savaşan İslam Ümmetinin Aslanları
-
16 Mart 2015 Pazartesi
Tarih Sayfalarına Kara Bir Leke Olarak Yer Alan Halepçe Katliamı
-
12 Mart 2015 Perşembe
Toplumumuzun Kalıplaşmış Sözleri Düşünceleri ve Görüşleri
-
10 Mart 2015 Salı
Günümüz İnsanların Öfkelerindeki Hedef Şaşması
-
8 Mart 2015 Pazar
8 Mart Yeryüzünün Bütün Kadınlarına Güzellikler Getirsin
-
8 Mart 2015 Pazar
8 Mart Yeryüzünün Bütün Kadınlarına Güzellikler Getirsin
-
27 Şubat 2015 Cuma
Cezaevlerinde Çocuklar Tecavüzlere İşkencelere Maruz Kalıyorlar
-
24 Şubat 2015 Salı
Barbar İran Devleti Aklını Başına Almalı
-
19 Şubat 2015 Perşembe
Mardin’in Yeni Valisi Ömer Faruk KOÇAK ve Halkın Beklentileri
-
17 Şubat 2015 Salı
İnsanlık Suçu İşleyen Vahşilere İdam Cezası Gerekir mi?
-
15 Şubat 2015 Pazar
Siyasiler Kendi Ülkelerinde İşlenen Cinayetlerden Katliamlardan Ölümlerden Sorumludurlar
-
14 Şubat 2015 Cumartesi
Nedir Bu Milletvekili Olma Merakınız!
-
11 Şubat 2015 Çarşamba
Dayatılanlara Boyun Eğme ve Kolaycılığa Kaçmak
-
9 Şubat 2015 Pazartesi
Özgürlük Meydanında Belediye Zabıtaları ve (Sözde) Yaptıkları İşler
-
8 Şubat 2015 Pazar
Ortadoğu Bölgesinin Beyin Gücü Olan Türkiye "Çözüm Süreci" ile Barışı Yakalar mı?
-
5 Şubat 2015 Perşembe
Korsan Devlet Olan Siyonist İsrail ile Başbakan Binyamin "Bibi" Netanyahu’nun Yeni Film Macerası
-
4 Şubat 2015 Çarşamba
Terör Örgütü Siyonist İsrail - Golan Tepeleri - Suriye - - Ortadoğu - İran - Hizbullah Örgütü - Lübnan - Su Kaynakları Saldırı ve Yansımaları
-
31 Ocak 2015 Cumartesi
Özlemini Çektiğiniz Demokrasi ve Barışı Yakmakla Yıkmakla Öldürmekle Getiremezsiniz
-
27 Ocak 2015 Salı
Kral Abdullah bin Abdülaziz el-Suud’un Ölümü Amerika’nın İşine mi Yaradı
-
24 Ocak 2015 Cumartesi
Güneydoğu Anadolu Bölgesini Karanlığa Mahkum Eden Özelleştirmeler
-
22 Ocak 2015 Perşembe
Tabelası Düşmüş Adalet Mülkün Temeli midir?
-
15 Ocak 2015 Perşembe
Acımasız Hırsların Kurbanları Çocuklar
-
11 Ocak 2015 Pazar
Bütün İnsanları Bütün Dünyayı Bütün Ortadoğu’yu Yöneten Yahudiler
-
10 Ocak 2015 Cumartesi
10 OCAK DÜNYA ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ
-
8 Ocak 2015 Perşembe
Ortadoğu Coğrafyasında Teröristlerin Kaynağı Olan Emperyalizm ve Siyonizm’e Karşı Mücadele…
-
6 Ocak 2015 Salı
Faşizm’in Gerçek Yüzünü Anlatabilmek
-
1 Ocak 2015 Perşembe
Sessizce Bana Yaklaşan Ölümün Bedenime Ruhuma Teması
-
31 Aralık 2014 Çarşamba
Savaşların Olmadığı Yeni Bir Dünya ve Yeni Bir Yıl Dileğiyle
-
30 Aralık 2014 Salı
Ey Savaşın Ateşini Kendi İsmiyle Söndüren Barış Neredesin!
-
27 Aralık 2014 Cumartesi
İnsanoğlunun En Büyük Düşmanı Olan Hasta Düşünceler
-
23 Aralık 2014 Salı
Bütün Yanıtların İnsansal Olduğu Bir Düzen İsteyen İnsanoğlu
-
19 Aralık 2014 Cuma
Kendi Beyinlerini Pazarlayıp, Kendilerini Satanlar
-
16 Aralık 2014 Salı
Yeryüzünde Barış ve Kardeşliğin Olmaması Neden mi ?
-
13 Aralık 2014 Cumartesi
Olmayan Barış’ın Saçmalıkları ve İnsanları Yok Eden Kapitalist Sistem
-
11 Aralık 2014 Perşembe
Mezopotamya ve Ortadoğu’nun En Kadim Kültür Başkentlerinden Diyarbakır’ı Anlatabilmek....
-
8 Aralık 2014 Pazartesi
Kadim ve Kutsal Toprakların Coğrafyası - Ortadoğu -
-
2 Aralık 2014 Salı
Post Modern Periyotun İçinde Bulunulan Eğitim Sistemi
-
26 Kasım 2014 Çarşamba
İnsanların Özgürlüğü ve Yeryüzündeki Fikirlerin Zenginliği
-
23 Kasım 2014 Pazar
Kusura Bakmayın Zalimlerden Olamam, Hele ki Diktatörlerden Hiç Olamam !
-
17 Kasım 2014 Pazartesi
İnsanların Edeple Bütünleşmeleri
-
11 Kasım 2014 Salı
Deccal Ordusu ile Beraber Olma !
-
10 Kasım 2014 Pazartesi
Türkiye’nin en Gözde İllerin Başında Gelen İstanbul da, Başarılı Güvenilir ve Deneyimli Uzman Kadrosuyla Bir Çok Başarılara İmza Atanlar...
-
8 Kasım 2014 Cumartesi
İntiharların Sebepleri - Psikolojik ve Sosyal Gelişim Zamanları
-
4 Kasım 2014 Salı
Diktatörlerin Ayak Sesleri ve Çöküşleri