Erhan Erden SEyitgazi Belediye Başkan Adayı


Diyabet Tedavisinde Devrim: Sensör Teknolojisi

Diyabet Tedavisinde Devrim: Sensör Teknolojisi
Diyabet Tedavisinde Devrim: Sensör Teknolojisi
2 Ekim 2024 Çarşamba Okuma 848

Endokrinoloji, Diyabet ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Okan Bakıner, Tip 1 ve Tip 2 diyabetli bireylerde sensör kullanmanın avantajlarına dikkat çekti

Diyabet Tedavisinde Devrim: Sensör Teknolojisi

Diyabet yönetimindeki teknolojik gelişmeler, hastaların yaşam kalitesini yükseltmek ve tedavi süreçlerini daha etkin hale getirmek açısından büyük önem taşıyor. Özellikle sensör teknolojisi, cilt altı sıvısındaki glukoz seviyelerini düzenli aralıklarla ölçerek diyabetli bireylere ve sağlık profesyonellerine ayrıntılı bilgi sağlıyor. Bu sayede, hem Tip 1 hem de Tip 2 diyabet yönetiminde daha kapsamlı bir glukoz kontrolü sağlandığını söyleyen Prof. Dr. Okan Bakıner, son araştırmaların da sensör kullanımının her iki diyabet türünde de komplikasyon risklerini minimize ettiğini ve böylelikle hastaların günlük yaşamlarını daha kolay yönettiklerini ortaya koyduğunu belirtti.

Sensör teknolojisi, etkin diyabet yönetimi adına hem hastalar hem de hekimler için vazgeçilmez hale geldi. Sürekli glukoz takibi imkânı sunmanın yanı sıra ani değişimlere hızla müdahale edilmesine olanak sağlayan sensörler, uzun vadede sağlık sonuçlarını iyileştirme açısından diyabet tedavisinde devrim niteliği taşıyor. Bu teknolojinin hastalar ve doktorlar için büyük kolaylık sağladığına dikkat çeken Endokrinoloji, Diyabet ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Okan Bakıner, Tip 1 ve Tip 2 diyabetli bireylerde sensör kullanımının önemini şu sözlerle anlattı: “Sensörler, kan glukoz düzeylerine çok yakın seviyelerde olan cilt altı sıvısındaki glukozu çok sık aralıklarla ölçüyor. Bu teknoloji, gün içerisinde parmak delmeden hastanın istediği andaki glukoz düzeyi ile ilgili ayrıntılı bilgiler veriyor. Hastalarımız yemek öncesi ve yemek sonrası, gece ya da günün herhangi bir anında glukoz düzeyleri ile ilgili bilgiye sahip olabiliyor. Bu şekilde kullanıcılar hem karbonhidrat sayımı öncesi temel avantajları elde ediyor hem de şekerin aşırı düşmeye ya da yükselmeye başladığı anları sensörden gelen uyarılarla fark edip önlem alabiliyor. Ayrıca günlük şeker grafiklerini inceleyerek, glukoz seviyelerindeki sorunların bazal insülin dozlarından mı yoksa bolus insülin uygulamalarının yetersizliğinden mi kaynaklandığını tespit etmek mümkün oluyor. Sensörler sayesinde beslenmeye bağlı glukoz değişiklikleri anında fark edilerek gerekli ayarlamalar hızlı bir şekilde yapılabiliyor. Bu durum, hem tedavi süreçlerinin daha hassas yönetilmesine hem de hastaların daha stabil bir glukoz kontrolü sağlamasına katkı sağlıyor. Dolayısıyla hem hasta hem de hekim insülin doz ayarlarını kolaylıkla yapabiliyor veya beslenmenin yarattığı değişiklikleri görüp diyet uyumunu artırabiliyor. Pompa kullanan Tip 1 diyabetli hastalarda pompalara entegre sensörler sayesinde akıllı güncel pompalar şekerin düşme ya da yükselme hızına göre insülin gönderme hızını ayarlayabiliyor. Bu sistemler bir çeşit yarı otomatik yapay pankreas olarak görev yapabiliyor. Yine pompalar sensörden aldıkları bilgiyle ani şeker düşüklüğü olan hipoglisemiye girmeden insülin göndermeyi yavaşlatıp durdurabiliyor. Bu da hastalarımızın adına en korktuğumuz sorun olan hipoglisemiyi yaşamalarını önlüyor.”

Tip 2 diyabetli hastalar sürekli parmak delme derdinden kurtuluyor

Sensör teknolojisinin Tip 2 diyabetli bireylerin yaşam kalitesini büyük oranda etkilediğini söyleyen Prof. Dr. Okan Bakıner; “Bu teknolojinin en büyük avantajlarından biri hastaların sürekli parmak delme ihtiyacı duymadan gün içerisindeki glukoz seviyelerini takip edebilmeleri. Glukozdaki ani düşüş ve yükselmeleri, sensörlerin akıllı telefonlarına gönderdiği uyarılarla anında fark eden hastalar, hızla önlem alarak olası komplikasyonların önüne geçebiliyor. Bu anlık geri bildirimler diyabet yönetiminde büyük bir kolaylık sağlarken hastaların yaşam kalitesini de önemli ölçüde artırıyor. Ayrıca Tip 2 diyabetik hastaların önemli bir bölümünde maalesef diyete uyum sorunu görüyoruz. Sensörler sayesinde bu hastalar, hangi gıdaların glukozda ani ve aşırı yükselmeye neden olduğunu görebiliyor ve buna göre beslenmelerini yeniden düzenleyebiliyor. Hekim olarak bizler hem hastanın telefonundan hem de istersek kendi bilgisayar ekranımızdan hastamızın günlük glukoz değerlerini, grafiklerini ve ani şeker oynamalarını takip ederek tedavi düzenlememizi çok daha rahat ve doğru biçimde yapabiliyoruz” şeklinde konuştu.

Sensörler sayesinde hasta-hekim iş birliği artıyor

Sensörlerin hekimlere sunduğu avantajlara da değinen Prof. Dr. Okan Bakıner; “Sensörlerin bize sunduğu en büyük avantaj hastalarımızın günlük, haftalık, 14 günlük ve aylık şeker çizelgelerini detaylı bir şekilde görebilmemiz. Bu sayede anlık ve günlük dalgalanmaları çok daha iyi anlayabiliyoruz. Ayrıca, sensör cihazları gün içerisindeki ani şeker düşüş zamanlarını tam saatleriyle bildiriyor. Bu bilgi, tedavi protokollerimizi gözden geçirmemize ve gerektiğinde düzenlemeler yapmamıza olanak sağlıyor. Sensörlerden aldığımız diğer önemli bir bilgi de hastanın hedefte geçirdiği zaman. Genel olarak şeker düzeylerinin 70-180 mg/dl arasında seyrettiği süreyi bize veren ‘Hedefte Geçen Zaman’ aralığının, günün 24 saatinin en az yüzde 70’ini kapsaması gerekir. Bu cihazlar sayesinde hastalarımızın hedefte geçen zaman miktarını, hedefin üstü ya da altı geçen zaman miktarlarını, günlük dalgalanmaları, ortalama günlük, haftalık, 14 günlük ve aylık şeker düzeylerini görebiliyoruz. Tahmini HbA1C (üç aylık şeker ortalaması) düzeyini öngörebiliyoruz. Bu hem hekimler olarak bizlerin tedavilerini yeniden gözden geçirme olanağı sunuyor hem de hastalarımızla olan iş birliğimizi artırıyor” dedi.

Sensör teknolojisini kullanan bireyler daha iyi bir HbA1C düzeyine sahip

Sensör sayesinde diyabetli bireylerin parmak ucu delmeden günün 24 saatinde glukoz düzeyleri hakkında bilgi alabilecek rahatlığa erişebildiklerinin altını çizen Prof. Dr. Okan Bakıner; “Bu teknoloji ile hastalarımız, hipoglisemi ve hiperglisemi uyarı sistemi ile kan şekerinde ani düşüş ve yükselmelere karşı önlem alabilecek duruma geldiler. Özellikle de ‘gece kan şekerim düşerse ne olur’ korkusunu yendiler. Yaşlı ve çocuk hastalarda çok daha kritik önem taşıyan bu durumun kolaylıkla kontrol altında tutulabilmesi hasta yakınlarına da büyük kolaylık sağlıyor. Yapılan çalışmalar sensör teknolojisini kullanan hastaların daha iyi HbA1C düzeylerine sahip olduğunu ve daha az gün içi glukoz değişkenliği yaşadığını gösteriyor. Diyet ve egzersiz gibi zorunlu yaşam tarzı değişikliklerine hasta uyumunun arttığını da çalışmalardan görüyoruz. Erken dönemden itibaren sensör teknolojisi kullanan hastalarda küçük ve büyük damar hastalıkları ile ilgili diyabet komplikasyonlarının azaldığını gözlemliyoruz. Üstelik sensör teknolojisi, artık sadece Tip 1 diyabetli bireyler için değil, insülin kullanan Tip 2 diyabetik hastalar ve hatta gebelerde bile önerilen bir yöntem haline geldi. Sensörlerin maliyeti de günümüzde daha erişilebilir durumda. Bu noktada özellikle tedaviye uyum sorunu yaşayan hastalar için sensör teknolojisi devrim niteliğinde” diyerek sözlerini sonlandırdı.



Gönderen: journal



YORUM YAZ
Bu habere yorumlar

Sağlık

BEYİNDEKİ SAATLİ BOMBA: ANEVRİZMA
BEYİNDEKİ SAATLİ BOMBA: ANEVRİZMA
Diş tedavileri artık travma oluşturmuyor!
Diş tedavileri artık travma oluşturmuyor!
Kadınların Gizli Düşmanı: Lipödem!
Kadınların Gizli Düşmanı: Lipödem!
ÇOCUĞUNUZ ATEŞLİ HAVALE GEÇİRİYORSA…
ÇOCUĞUNUZ ATEŞLİ HAVALE GEÇİRİYORSA…
Probiyotikler ağızdaki yararlı bakterilerin sayısını artırabiliyor!
Probiyotikler ağızdaki yararlı bakterilerin sayısını artırabiliyor!
Bugünlerde çocuklarda en sık görülen 4 hastalık!
Bugünlerde çocuklarda en sık görülen 4 hastalık!
Gıda zehirlenmelerini önlemenin 6 yolu
Gıda zehirlenmelerini önlemenin 6 yolu
Diyabet en sık gözü etkiliyor
Diyabet en sık gözü etkiliyor
Grip aşısı yaptırmalı mıyız?
Grip aşısı yaptırmalı mıyız?
Dengeli bir vegan beslenme besleyici bir diyet olabilir!
Dengeli bir vegan beslenme besleyici bir diyet olabilir!
Bulgurun diyetisyenlerden tam not alan sırları
Bulgurun diyetisyenlerden tam not alan sırları
Boyun ağrısı migreni tetikleyebiliyor!
Boyun ağrısı migreni tetikleyebiliyor!
Ekran Bağımlılığı Cildi Yaşlandırıyor
Ekran Bağımlılığı Cildi Yaşlandırıyor
Bu Belirtileri Gösteriyorsanız Kalp Krizi Geçiriyor Olabilirsiniz
Bu Belirtileri Gösteriyorsanız Kalp Krizi Geçiriyor Olabilirsiniz
Kışa girmeden cildinizi bu 4 yöntemle yenileyin
Kışa girmeden cildinizi bu 4 yöntemle yenileyin
Sonbaharda bağışıklığı güçlendiren 9 besin
Sonbaharda bağışıklığı güçlendiren 9 besin
Çocuklarda yeme sorunları duyusal hassasiyet kaynaklı olabilir!
Çocuklarda yeme sorunları duyusal hassasiyet kaynaklı olabilir!
Vitamin deposu sanmayın, çocuğunuzun diş sağlığını tehlikeye atmayın…
Vitamin deposu sanmayın, çocuğunuzun diş sağlığını tehlikeye atmayın…
DEHB iş yaşamındaki sorunları büyütebiliyor!
DEHB iş yaşamındaki sorunları büyütebiliyor!
Eskişehir’de 8. Tıbbi Acil Çağrı Yönetimi Eğitimci Eğitimi Başladı
Eskişehir’de 8. Tıbbi Acil Çağrı Yönetimi Eğitimci Eğitimi Başladı
Merdiven çıkarken çabuk yoruluyorsanız, dikkat!
Merdiven çıkarken çabuk yoruluyorsanız, dikkat!
Eve ayakkabıyla girmeyi tıp da onaylamıyor
Eve ayakkabıyla girmeyi tıp da onaylamıyor
Ev işleri ortopedik sakatlıklara neden olabilir!
Ev işleri ortopedik sakatlıklara neden olabilir!
Sonbaharda kapalı ve kalabalık ortamlara dikkat!
Sonbaharda kapalı ve kalabalık ortamlara dikkat!
Meme Kanseri Hakkında Bilmeniz Gereken 7 Kritik Soru
Meme Kanseri Hakkında Bilmeniz Gereken 7 Kritik Soru
40 yaş üstüne Alzheimer olmamak için ilaç gibi tavsiye
40 yaş üstüne Alzheimer olmamak için ilaç gibi tavsiye
D vitamini eksikliğine karşı önleminizi alın
D vitamini eksikliğine karşı önleminizi alın
İnatçı boğaz ağrısına dikkat
İnatçı boğaz ağrısına dikkat
Koruyucu ağız bakımı sayesinde maliyetli diş tedavilerine duyulan ihtiyaç azalabilir!
Koruyucu ağız bakımı sayesinde maliyetli diş tedavilerine duyulan ihtiyaç azalabilir!
Testosteron düşüklüğünün 10 belirtisi
Testosteron düşüklüğünün 10 belirtisi
Anne olmayı düşünüyorsanız dikkat!
Anne olmayı düşünüyorsanız dikkat!
Kas Yaralanmalarını Önlemenin Sırrı İyi Uykudan Geçiyor
Kas Yaralanmalarını Önlemenin Sırrı İyi Uykudan Geçiyor
“Günlük ortalama bin 600 acil, 8 bin 700 poliklinik başvurumuz var”
“Günlük ortalama bin 600 acil, 8 bin 700 poliklinik başvurumuz var”
SPORCU DOSTU 10 GIDA
SPORCU DOSTU 10 GIDA
Gripten Korunmanın En Güçlü Yolu: Aşı
Gripten Korunmanın En Güçlü Yolu: Aşı
Gözleri korumanın 10 yolu
Gözleri korumanın 10 yolu
Sahte diş tellerine dikkat
Sahte diş tellerine dikkat
Diş tedavisinde sedasyon mu genel anestezi mi?
Diş tedavisinde sedasyon mu genel anestezi mi?

Bunlar da ilginizi çekebilir